Çocuklarda Sık Görülen Problemler
ÇOCUKLARDA İLGİ ÇEKEN PROBLEMLER
Gelişim dönemlerine bağlı olarak çocukların yaşadığı problemler çeşitlilik göstermektedir. Bu problemler ihtiyaç ve istekler doğrultusunda çoğunlukla aile içinde yaşanan tutarsızlıkların bir sonucu olarak doğar. Fakat anne ve babadan istenilen ve karşılanan bir çok duygu ve davranıştan sonra düzelmesi de beklenir. Bu nedenle aslında çocukta oluşan herhangi bir alanda ki problemi anne-baba desteği ile işbirliği içinde çözümlenmesi gerekmektedir. Eğer çocuk böyle bir davranış problemi yaşıyor ve aileden destek bekliyor ama karşılığını alamıyorsa iletişim problemleri yaşanmaya başlar.
Çocuk kendi çabaları uygun baş etme yöntemleri aramaya başlar. Çocuklardan yetişkinler gibi iletişime geçmeleri ve kendilerini anlatmaları beklenemez. Gerek bilişsel süreçleri gerekse anlamlandırmalarında ki farklılıklar ile onlarla kendi dünyalarında iletişim kurmak önemlidir. Çocuk sorunu çözmek için çabalarken engellerle karşılaşırsa onları atlayarak yeni oluşan duruma ayak uydurma çabası ile kişilik gelişimini gelişmeye başlamaktadır. Şimdi çocuklarda karşılaşılan sorunlara göz atalım.
ÇOCUKLARDA CİNSEL MERAK VE MASTÜRBASYON
Çocuk kendini ve bedenini keşfederken yaşanılan problemler arasında görülür. Bu durumu yaşayan çocuklar, elleriyle cinsel organına dokunur, minder koltuk gibi nesnelerde otururken tesadüfen sürtünür, bazen cinsel organları kaşınır ve bunu çok sık yapmaya başlarlar. Bu durumlardan herhangi biri yaşanmış olabilir ve süreklilik gösterebilir. Yapılan davranışlar çocuğun genital bölgesi uyarır ve çocuk bu yaptığı davranış karşısında haz alır. Bu davranışlarını sürdürürken çocuklar kızarır, terler ve sık nefes alıp verirler. Bu davranışları yaparken çocuk zevk alma amacı ile yapmaz.
Yaptığı davranışın ne anlama geldiğini de bilmemektedir. Zihinsel süreci buna uygun değildir. Ama haz aldığının farkında olduğu için bu davranışı sürdürmeye devam etmektedir. Bir çok durumlara maruz kalmış ve çocuk bunu öğrenmiş olabilir. En önemlisi ise tuvalet eğitimidir. Tuvaletini temizlerken ve ya altını değiştirirken anne-babaların fark etmeden genital bölgeyi fazla uyarması sonucu çocuğun farkındalığını geliştirebilirler. Aynı zamanda severken aile bireylerin dikkatinden kaçabilen öpme, sarılma, dokunma davranışlarında aşırıya kaçılmaması konusunda önem verilmelidir.
Çocuk bu davranışları sergilerken yakın arkadaşı, kuzeni gibi sık görüştüğü kişiler üzerinde de merak duygusuna yol açabilir. Böyle durumlarda birbirlerinin vücuduna bakmak ve dokunmak isteyebilirler. Önemli olan bu durumda önleme çalışmalarının çok sıkı bir şekilde alınması gerekirse yalnız bulunabilecekleri ortamları kısıtlamak gerekmektedir. Cinsel organıyla ilgilenen ve ya oynayan bir çocuğa bağırmak, kızmak, şiddet göstermek faydalı bir davranış olmayacaktır. Çocuğun dikkatini başka bir yöne ve duruma çekmek doğru olacaktır. Aynı zamanda önlemler alınmalı ve çocuğun genital organıyla oynamaması için altı, uzun süreli açık olmamalı ve dikkat edilmesi gereken konulara uyulmalıdır.
ÇOCUK VE BEBEKLERDE KORKU
Korku duygusu çocukların çevreye alışma sürecinde verdikleri normal bir duygudur. Dünyayı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmaktadırlar. Gelişim dönemlerine göre korkular değişiklik göstermektedir. Bebeklik döneminde; yüksek ses, hayvanlar, ani hareketlerde görülmektedir. Çocukluğa geçişte ise kendi vücuduna zarar gelmesi, hayali yaratıklar, izledikleri filmler, okula gitmek gibi bir çok nedenden oluşabilir. Ancak çocuğun yaşadığı korku duygusunu aile yaşantısı etkilemektedir.
Çocuğun bebekliğinde anne ile yaşadığı bağ çok önemlidir. Bu bağ güvensiz ve kaygılı olduğunda çocuk hayata karşı da bu durumda olacaktır. Bebeğin ilk yaşlarında anne ile kurduğu bağ ve bunun nasıl olduğu önemlidir. Daha sonra ki zamanlarda oluşan aile yapısı ve yaşantısı da etkilemektedir. Ailede korku duygusunu yaşatacak kavga, bağırma ve şiddet gibi olumsuz durumlara maruz kalmak çocukta korkuya neden olur. Çünkü belli bir yaş dönemine kadar çocuğun güvenli alanı evdir.
Fakat evde sürekli olumsuz yaşantılara maruz kalan çocuklar kendilerini güvende hissedemezler. Bu durum ise genel hayatlarında sorunlara yol açar. Çocukların erken yaşlarda yaşadığı travmatik yaşantıların olması korkularını ve kaygılarını oldukça etkilemektedir. Bu travmatik yaşantıyı tekrar yaşamaktan ve aynı durumda olmaktan korkarlar ve kaygılanırlar.
Çocuklarda otorite oluşturmak için onların yaşadıkları korkuları kullanmayın ve bunlarla tehdit etmeyin. Korkularını yenmek için yeni bir nesne ya da durum ile korkutmayın. Çocuğun korktuğu durumları fark edin ve bunları görmezden gelmeyin. Onun güvende olduğunu ve yanında olduğunuzu hissettirin. Korkularını yenmek için yanında ve yardımcı olun, böyle durumlara başlamak için küçük basamaklar kullanın.
ÇOCUKLARDA ÖFKE VE SALDIRGANLIK
Öfkelenmek insanda var olan bir duygudur ve bununla birlikte saldırganlık da bu duygunun getirmiş olduğu bir dürtüsel davranıştır. Çocuğun yaşı büyüdükçe saldırganlaşması bir amaç kazanmaktadır. Önemli olan noktalardan biri ise saldırganlık bir sorun olarak ortaya çıktığı gibi aynı zamanda bir sonuç olarak da oluşabilir. Çocuk ihmal ediliyor ve ihtiyaçları yok sayılıyor ise böyle bir durumda öfke onun farkına varılmasını sağlayacaktır.
Böyle bir durumda çocuk her ilginin kendisinde olmasını istediğinde başvuracağı nokta bu olur. Bununla birlikte aile ortamında gözlemlediği ve model aldığı kişiler sürekli olarak sert bir kişilik yapısında ise çocuk bu davranışları gözler ve örnek alır. Öncelikle öfkesinin nedenine inip bu durumu iyileştirmek önemlidir.
Eğer bir olay sürekli olarak çocuğu rahatsız ediyorsa onun duygusunda ki değişimi beklemek çok gerçekçi olmaz. Daha sonra ise öfkesini nasıl ifade edebileceği ile ilgili çalışmalar yapılmalıdır. Saldırganlık olarak değil başka davranış biçimlerini benimseyerek kendine uygun olan davranış ile değişim yönünde gidilmelidir. Çocuk kendini güvende hissettiği sürece tepkilerini de düzenlemeye başlayacaktır. Onun öfkesini ifade etmesine yardım edilmeli ve farklı yolları sizde hayat içinde uygulamalısınız ve saldırganlığa yol açacak durum ve davranışlardan kaçınmalısınız.